Ünlü şarkıcı Mustafa Sandal, Züleyha Ortak sunumu, Prof. Dr. Serdar Dağ'ın eşliğinde gerçekleşen 'Yaşama Dair Sınırsız Sohbetler' programına konuk oldu.
Estetik olmadan fit haliyle dikkat çeken şarkıcı, "Lise hayatımdan başlayan sportif kafa yatkınlığım hep vardı. Bazı spor dallarına sevdiğim, bazılarına ise havalı olduğu için gidiyordum. Atletizm takımı çok havalıydı. En az adamın olduğu yer ise gülle takımıydı. Oraya girdim, ayıp olmasın diye aldılar. Tenis takımına girmeye çalıştım, acayip iyi isimler olduğu için almadılar. Top toplayıcı olarak aldılar sonra… Sonra 'Rocky' filmleriyle spor salonu alışkanlığı aldı. İlk albümüm çıkmadan önce Boston'da işletme okuduğum için kafamda iş planı yaptım. Görsel sanat yapıyoruz, form ve vücut olarak iyi olmak istedim. İlk albüm çıkmadan önce haftanın altı günü spor salonuna gittim. O günden bugüne kadar disiplin oldu bende… 2002'den 2012'ye kadar iyice abarttım. O zaman tartıda 100 gram oynayınca psikolojim bozuluyordu. Antisosyal ve arkadaşlarımdan kopmuştum. Restorana gidip herkes sipariş veriyordu, ben ise roka ve su istiyordum. İskenderciye gittik sadece kokladım ve 'Arkadaşlar paylaşın' dedim. Çevremde rahatsız oluyordu. Günde 35-40 kere tartıya çıkıyordum. Galiba şimdi 1.5 sene önce çıktım. 2015'ten bu yana kadar şimdi üç kere çıkmışımdır" dedi.
Sandal, "Sizi ne değiştirdi?" sorusuna, "Bu, 'böyle gitmez' dedim. Sağlıklı yaşam için negatif ya da pozitif abartıdan uzak durmak gerekiyor. Ortada ve dengede hissetmek gerekiyor. Bu tamamen kendini, 'bırak' demek değil. Yine haftanın altı günü spor salonuna gidiyorum. O zaman koşu bandında 40 dakika koşardım eskiden, ciğer kapasitesini yükselteyim diye oksijen azaltıcı maskeler kullanırdım. Ne gerek var! Profesyonel yarışmaya mı katılacağım? Kendimi gözlemledikçe, bir tık aklını da kullanabiliyorsan, 'Bu kafalardan çıkayım, insan sağlığı için sosyalleşmek önemli… Gülmek de önemli' dedim. Mükemmel görünümlü vücut ama yüzünden tebessüm yok. Tebessüm edemeyen insandan uzak durun, herkese tavsiyem. Zaten bizim coğrafya ve ortamda, yeteri kadar çılgınca dramatik enerjiler günün her saatinde oluyor. Norveçli, Finlandiyalı ve İsveçli'ye bir hafta yaşadığımız gündemi anlatsak, onların 50 senede yaşadığı durum. Artık insan olarak yaşayabilmek ve kalabilmek için akıl gerekiyor. Hayatına hangi enerjiyi sokup sokmayacağını çok iyi yönetmenle alakalı… Sosyal medyada 20 dakika takıl normal insanın üç ayda alması gerektiği negatifi alıyorsun" yanıtını verdi.
"Gereksiz hızlandık" diyen şarkıcı, "Saçma sapan bir hızdayız. Bilgi oranı arttıkça zaman sanki baskıya maruz kalıyor. Maruz kaldığınız gereksiz bilgi kışı var. Sakinleşmek! TikTok'a girmiyorum, ekibim, 'girmeliyiz' diyor. Girmeye gerek yok yani… Çocuklar telefona hipnoz olmuş. Ben ve birçok aile, 'Haydi gel çocuğum birlikte film seyredelim' demekte zorlanıyoruz" ifadelerini kullandı.
Yapay zekayı takip ettiğini belirten Sandal, "Bu konuyla ilgili panelde biri, 'Yakın zaman içinde bütün içerikler yapay zekayla olacak' demişti. Yapay zekayı aşkı ve maneviyatı çözmeden üretici içeriğin kalitesi ne boyutta olacak, kafamda soru işareti" diye konuştu. Sahne performansından bahseden şarkıcı, "Yurt dışına gittiğimde tanımayanlar 'Ne iş yapıyorsunuz?' sorusuna, 'Enerji işindeyim. 12 volt alıp, 220 yapıp geri çeviriyorum' diyorum. Sonra oradan konuya giriyor. Sahnede kitlesen bir enerji var. Onu alıp bir hikayenin içine sokuyorum. Özünde hikaye anlatıcısıyım. Enerji alıp yükseltiyorum, insanların ruhuna geri yüklüyorum. İnsanların enerjisi yükseltmekten mutluyum" şeklinde konuştu.